LOBBY'LER, KÍRALIK TERÖRÍSTLERE PARA DAGITIYORLAR -Nedenleri, Amaclari ve Yöntemlerini Desifre ediyoruz (www.Kurdinfo.com/financial terror lobbies/CONCEPT No: 6) YAKICI BÍR BÍÇÍMDE GÜNDEMDE BULUNAN BÍR ÍBRET BELGESÍ: http://www.ozgurpolitika.org/2000/10/15/allkosb.html KORKUNÇ ÍDDÍALAR Mahmut BAKSÍ Geçtigimiz hafta içerisinde Türkiye'de yayinlanan Yeni Safak Gazetesi köse yazarlarindan Fehmi Koru, Taha Kivanç imzasi ile yazdigi üç; yine ayni gazeteden Koray Düzgören de bir makalesinde, benim geçtigimiz yil yayinlanan ve Kürt isadami Hüseyin Baybasin'in anlatimlarindan olusan, "Tayrê Baz" isimli kitabimdan alintilar yaptilar. Hem Koru, hem de Düzgoren, Baybasin'in Türkiye'yi yoneten derin devlet içindeki baglantilara iliskin akil almaz iddialarini isliyorlardi yazilarinda. Ben de bu yaziyi, bu kitabima ayirmaya karar vermistim. Ancak öylesine bir gelisme oldu ki, ister istemez bu yazimi ertelemek zorunda kaldim. Gelisme su; Gazeteci Roni Alasor, Iskandinavya'da yasayan bir Kürdün, basta PKK olmak üzere bazi Kürt siyasi hareketleri ile bazi Kürt sahsiyetlerini Iskandinav ülkelerine jurnalledigini iddia ediyordu. Alasor bu iddialarini bir mektupla iletti. Mektup aynen söyle: "Sayin Mahmut Baksi! 1 Ekim 2000 tarihli "Sivil Kürt Kuruluslari ve Sahsiyetleri" adli raporumda da belirttigim gibi, Hürriyet Gazetesi yazari Emin Çölasan ve Pan-Türkçü Prof. Murat Hatipoglu gibi Kürt dusmani çevrelerin, Kibris ihlalleriyle ilgili yazdigim belgesel bir kitaptan dolayi bana ve Norveçli demokratik sivil toplum örgütleri NGO'lara yonelik saldirilarini alabildigine tirmandirdiklari, ancak sonuç alamadiklari hassas bir donemde, 4 Agustos günü Ísveç'ten Norveç'in baskenti Oslo'ya gelerek, "Kürtler adina" 2 ayri proje icin NGO'lardan maddi yardim talebinde bulunan, "Kürt" oldugunu ileri süren birinin, ayni gün ve saatlerde Norveçli NGO'larin Türk devletinin saldirilarina karsi bize olan destegini kirmak için Uluslararasi PEN Merkezi'nden Eugene Schoulgin ile görüserek; "Siyasi Kürt partilerinin, özellikle de PKK'nin açikça ismini vererek, Iskandinavya ülkelerindeki narkotikayi kontrol ettiklerini, Danimarka'nin baskenti Kopenhag'i da üs olarak kullandiklarini; dolayisiyla sözkonusu Kürt örgütleriyle iliskili olan bizim de desteklenmememiz gerektigini" söylemistir. Eugene Schoulgin ise, sadece devletin en kontra agizlarinca Kürtlere yonelik ileri sürülen iftiranin üzerinde fazla düsünmeden (bilinçli veya bilinçsiz), kendisine verilen rolu yerine getirerek, ayni gun bunu Norveç Yazarlar Birligi Uluslararasi Sekreteri Sayin Thorvald Sten'e aktarmistir. Olayin Kurt yazar Mehmed Uzun'un huzurunda 9 Agustos'ta bize intikal etmesi sonucu, yaklasik iki ay boyunca yaptigimiz arastirma ve tahkikatta, soz konusu 4 Agustos'ta, Ísveç'ten Oslo'ya gelerek Norveçli NGO'lardan parasal destek isteyen ve ardindan da Kürt partilerine ve bize dusmanin bile soylemekten yüzü kizarabilecek iftiralarda bulunan kisinin Nedim Dagdeviren oldugu, Norveçli NGO Temsilcilerinden Sayin Beate Slydal, Yazarlar Birligi'nden Thorvald Sten ve eski parlamenter Sayin Erling Folkvord'un huzurunda Uluslararasi PEN'den Eugene Schoulgin ile 1 Eylul 2000 tarihinde yapilan ortak bir toplantida itiraf edilmistir. Ayrica elimizde bu konuda kaset ve yazili diger materyaller de mevcut olup, bu materyalleri bir mahkemede degerlendirmeyi düsünüyoruz. Sayin Baksi, öte yanda, Kürtleri Türk devletinin en azili Kürt düsmanlarinin agziyla jurnalleyen Nedim adli kisi ile ne sahsen bir samimiyetim oldu ve ne de kendisine herhangi bir zararimin dokunmadigini da belirtme geregini duyuyorum. Dolayisiyla en azili Türk cetelerinin bizi hedef aldigi o hassas donemde, bizi tanimayan birinin Stockholm'den Oslo'ya spontan gelerek, Kürt partilerini ve bizi, Iskandinav ülkeleri polis teskilatlarini bile güldüren en çirkin ithamlarla suçlamaya kalkismasi, ancak NGO'larca suçüstü yakalanmasi konusunda devlet baglantili olmasi açisindan ciddi kuskularimin oldugunu da belirteyim. Ísminin desifre edilmesinden sonra, Norveç sol liderlerinden Sayin Erling Folkvord (6 Eylul) ve Sayin Mehmed Uzun ile (16, 21 ve 26 Eylul) tarihlerinde iliskiye geçen Nedim Dagdeviren, isledigi suçu hic gündeme bile getirmeden, sadece bizimle iliskiye geçmek istedigini, yaptiklarinin yanlis oldugunu ve bir daha bu tür seyleri yapmayacagini söyleyerek özrünü istedigini, bizi hedef almasinin nedeninin ise, "sadece PKK ile olan yakinligimizdan" ve "PKK gazetelerine haber yazmamizdan kaynaklandigini, hakkimizda baska da kötü hic bir sey söylemedigini" israrla iddia etmistir... Saygilarimla, Roni Alasor Oslo, 10 Ekim 2000" Dagdeviren ile ilgili iddialar Alasor'la da sinirli degil. Bir baska iddiaya gore Ísveç Yazarlar Birligi'nde bilirkisilik yapan Dagdeviren, Diyarbakir eski belediye baskani Mehdi Zana birlige basvurdugunda, Zana'nin okuma yazmasi olmadigini, var olan kitaplarinin da baskalari tarafindan yazildigini söyleyerek, Zana'nin birlige uyeligini engelliyor. Nedim Dagdeviren, Stockholm Kürt Kutuphanesi'nin basindadir. Hakkindaki iddialar da cok ciddidir. Yanit hakkini kullanmak istemesi durumunda, benim sütunum kendisine açiktir. Ayrica Alasor'un mektubunda adi geçen yazar dostumuz Mehmed Uzun'un da sözkonusu tanikliklarina iliskin bir açiklama yapmasini bekliyorum dogrusu. Çünkü karsi karsiya bulundugumuz durum çok ciddi bir durum. Özellikle diaspora'da yasayan Kürtler acisindan yasamsal bir mesele. Tüm Kürt cevreleri bu isin üzerine gitmeli ve is açiga çikartilmalidir. TC, yillardir PKK'nin uyusturucu ticareti yaptigi yalaniyla Kürt ulusal kurtulus hareketini mahkum etmek istedi. Eger bu yalana bazi Kürtleri de ortaklik etmisse, bu mutlaka ortaya çikartilmalidir. 15 Ekim 2000 Özgür Politika Gazetesi ** ÍKÍ HAFTAYA VARMADAN OLAY SÖYLE GELÍSME GÖSTERÍR (yine Mahmut BAKSÍ'nin kaleminden): http://www.ozgurpolitika.org/2000/10/28/allkosb.html Mahmut Baksi: ISKANDINAVYA'DA DÖNEN DOLAPLAR Geçenlerde, Ísveç'te yasayan Nedim Dagdeviren ile Roni Alasor arasinda geçen bazi iddialara yer vermistim. Simdi her ikisinin de yanitini birlikte yayinliyorum. "Nedim Dagdeviren'in mektubu: Roni Alasor yazdigi bir kitaptan ötürü, azili Kurt düsmani Emin Çölasan'in bir makalesine konu oluyor. Norveç'te bir insan haklari kurulusu, bu olaya sert tepki gosteriyor. Ben ayni donemde, hem sozkonusu orgutle ortak bir projeyi konusmak, hem de Norveç'e yerlesen Uluslararasi PEN yetkilisi bir dostumu ziyaret için Oslo'ya gidiyorum. Bildiginiz gibi Ísveç pasaportuyla Norveç'e vizesiz gidiliyor! Roni Alasor'un Uluslararasi PEN tarafindan "evlatlik" edinilmesine iliskin bir olasilik nedeniyle ve resmi olmayan bir sohbet baglaminda bana sorulan bir soru uzerine PEN yetkilisi bir yazar dostuma, "Alasor'un daha once PKK'li oldugunu, daha sonra onlardan ayrildigini, daha daha sonra PKK basininda yazilar yazdigini, kuskulu, güvenilmez bir adam oldugu kanisinin yaygin oldugunu ve bizzat kendisinden iliski ve ugraslari uzerine bilgi alinmasinin daha yararli olacagini" belirtiyorum. PEN'den, yakin bir yazar dostumun bir Kürt insanla ilgili olarak, bana bir soru sormasinda ve benim de sozkonusu kisiye iliskin bir sohbet baglaminda duyum ve kanimi soylememde sasilacak birsey yok. Kaldi ki Alasor'un bana iliskin olarak NGO'lar ve kamuoyu nezdindeki iftiralari ile benim bir sohbet ortaminda, onun hakkinda "tek bir insan"a soylediklerim, bir bardak suda koparilmak istenen firtinanin sirrini çözmeye yeter. Alasor bütün bir "rapor"unu ve size ilettigi mektubu "Siyasi Kürt partilerinin, özellikle de PKK'nin, Iskandinavya ülkelerindeki narkotikayi kontrol ettiklerini, Danimarka'nin baskenti Kopenhag'i da üs olarak kullandiklarini" benim tarafimdan söylenmis bir söz gibi alintilayarak, yörungesinden tümüyle çarpitmaya kalkisiyor. Topu Kürt siyasi partilerine atmaya çalisiyor. Raporu da, mektubu da iyice okuyanlar görürler ki, Alasor kendisiyle ilgili konuya deginmiyor, Kürt siyasi hareketlerini bana karsi savunma manevrasi yapiyor. Kaldi ki, Roni Alsor adli kisiye güven duymam için bir neden de gormuyorum. Herhangi bir kisiye güven duyup duymama konusunda da kisilerin özgür olduklarini vurgulamak istiyorum." "Roni ALASOR: Nedim Dagdeviren, Ísveç'te her yil aldigi milyonlarca kron yetmiyormuscasina, bu kez de el attigi Norveç'ten, 'Kürtler adina' iki proje için para koparabilmek icin 4 Agustos 2000 tarihinde geldigi baskent Oslo'ya, uluslararasi PEN yoneticilerinden Eugene Schoulgin'e, 'Iskandinavya ülkelerindeki narkotika trafiginin, özellikle PKK'nin ismi açikça verilerek, Kürt örgütlerince kontrol edildigini, bizim de soz konusu Kürt çevreleriyle iliskili oldugumuzu direkt ve açikça söylemistir. Bu konuda PEN Merkezi'nden Eugene Schoulgin, Norveç Yazarlar Birligi Uluslararasi Sekreteri Sayin Thorvald Sten, eski parlamenter Sayin Erling Folkvord ve diger dostlar da sahittirler. Nitekim mektubunda, Oslo'da NGO temsilcileriyle görüsürken, 'Sadece' eskiden, 'PKK ile olan iliskilerimizden ve daha sonra da PKK gazetelerine haber yazdigimiz için güvensiz biri oldugumuzu' söyledigini yaziyor. Yani Türkiyeli fasitlerin bizi hedef aldigi en kritik donemde Oslo'ya alelacele randevusuz gelerek, Norveç'li demokratik sivil toplum örgütlerinin bize olan destegini kesmek istedigini ve uluslararasi PEN tarafindan, 'Korunmaya' alinmamamiz icin çaba harcadigini itiraf ediyor. Peki, Kürtler'in hangi Kürt örgütü ile iliskisinin olup olmadigini, su veya bu gazeteye yazmalarinin suç olup olmadigini jurnallemek ve Kürt örgütlerinin agir ithamlarla kriminalize etmek, Nedim'in mesleki alanina mi giriyor? Kim veya hangi, 'Kürt' çevreleri kendisine bu özel görevi vermislerdir? Bu adam, simdiye kadar Kürt kültürel faaliyetleri adina hangi ülkelerden ve ne kadar para almistir? Kürtler için aldigi bu paralarin hesabini hangi Kürt kurum ve sahsiyetlerine vermistir? Bu konuda gerekli belge ve dokumanlari Kürtlere gösterebilecek mi?" Sayin Dagdeviren, Mehdi Zana'nin Ísveç Yazarlar Birligi'ne üye olmasini engellediginizi en son duyanlardanim. Bu iddia Kürt kurum ve sahsiyetleri arasinda çok yaygindir. Ayrica Kürtçe okuma yazmasi olmayan bir kisi, Kürt romanlari ve çikan diger dallardaki kitaplari Ísveç Yazarlar Birligi'ne veya Ísveç Para Fonu'na nasil tanitabiliyor. Sayin Dagdeviren, bu konu ayri bir yazidir. 28 Ekim, 2000 Özgür Politika Gazetesi Ílginçtir; Yahudi lobby'lerinin verdigi destekten yoksun kalma korkusuna kapildigi söylenen yazar Mehmet UZUN, konuyla ilgili sorulara yanit vermekten çekiniyor; özellikle son bir yildir Nedim lobby çetesi'nin kirli dosyalarina iliskin bildiklerini saklamagi tercih ediyor.. ** Tam bir yil önce su yüzüne çikan bu iddialar, katmerlenerek çogaldi ve ne hepsi de gerçek çikti. Gerek basina yansiyan ve gerekse yansimadan süren yüz kizartici olaylar, tüm çirkin iddialar, Nedim Dagdeviren aleyhine olarak kanitlandi. Bu alcak, serefsiz, kiralik usak, aldattigi bir avuç Kürt mülteciyi de dolandirarak kullandi ve pisligine yeni pislikler eklemekten utanmadi... En son olarak da Yahudi lobby'leri arasinda paye aldi; onlarla birlikte en adi cinsinden provokatif tertipler gerçeklestiriyor... Mahmut BAKSÍ, rahmetli, bugün aramizda yine güzel düsünceleriyle aniliyor; ayrica daha onun gibi nice dürüst ve cüretli, mert arastirmacilar, Nedim denen çanakyalayicilarin ensesindeler... Nedim-i Neo-Siyonist fasist köpek, hesap verme korkusuyla uykusuz gecen gecelerinde, binlerce kez ölüyor; rezili rüsva kepaze, kahr oluyor... Baska insanlarin yasami pahasina kazandigi ve çalip çirparak edindigi kirli servet, onu bir fare olarak yasamaktan kurtarmaga yetmedi. Dikkatle gözlerine bakin, özellikle bugünlerde, endiseli gözleri tipki bir lagim faresini andiriyor... ** Son dakika gelismeleri: Neo-Siyon Nedim, üç ayri makami daha dolandirmagi basardi: 1-) Kultur bakanligi yazarlar fonu, 2-) SIDA Göçmen Yazarlar Projesi, (projeyi hazirlatan ve kendi kendine onaylatan ayni kimse; hüner, rüsvette sinir bulunmayisinda...) 3-) Entegrasyon Kurulu onur üyeligi (onursuzdan onur üyesi de kara mizah gibi, kim oturttuysa). Daha baska kurum ve kisiler de var fakat bu son üç makam, kendi yayin organlarinda ve ayrica Internet sayfalarinda itirafta bulunuyorlar; yani, ne söylenti, ne de yakistirma var; katiksiz, kaynagindan gerçek belgeleme... Devlete de yuh yani; hadi bu Nedim-i Neo-Siyon'un mayasi bozuk, peki onca dairedeki denetçilerin de hepsi mi ückagitçi; hadi, Expo ve Svartvitt Yahudi yayin lobby'si tv'de, homoseksüel olmakla övündüklerini vurguladilar ama, Ísveçlilerin tamami da homo olamaz?! Lobby, kiralik mahluklari, koklaya koklaya bulmuyor ya; nasil bir araya gelirler?! Hani bir söz var... onu da siz ekleyin, lütfen! ** Money transferring evidence sites (open corruption of Z.O.G. on Internet): http://www.friends-partners.org/friends/sponsors/index.html(opt,mozilla,pc,english,,new) http://www.radiorobinhood.fi/wwwboard/messages/2.html I-ÖDK Solidarity groups forum/International Revolutionary Immigrants in the C.H.: http://www.f16.parsimony.net/forum27610/ http://www.framtidenskultur.se/redov95/95_855.htm